BEKLEME SANATI
Kur'an gelmiş geçmiş en güzel örnekleri, zirvedekileri bize tanıtan ilahi bir kelamdır. Allah'ın bizzat şahit olduğu hayat hikayeleriyle , kıssalarla doludur.
Her kıssa Rabbin rızasına giden yollardan izler taşır bizlere.
Kimi zaman bahçe sahiplerinden öğreniriz talan olmuşluklara rağmen Allah'ın rahmetinden ümit kesmemeyi.
Kimi zaman kuyunun derinliklerinde karanlığı yenen hakikatlere açılır gözlerimiz Yusuf'un Mısır'a varan serüveniyle.
Biz de koşarız Yasin Suresi’nden çağımıza en uzak şehirlerden koşup gelen adamın peşinden. Bize de cennetin kapıları sorgusuz sualsiz açılsın isteriz ta yürekten.
Durup bir köşede Musa'nın ayakkabısını (dünya ile kirlenen bütün yanlarını) çıkarmasını izleriz Tur Dağında.
Yunus'un diliyle Rabbe sesleniriz "Rabbim ne olur bize de bahşet bunca hataya rağmen yeni bir başlangıcı"
İbrahim'in ateşiyle sınarız yürek yangınlarımızı.
Ateşin bizde yakacak çok şey bulduğunu görünce tövbeye sarılırız Âdem’in dilinden bize cennetten kopup gelen kelimelerle.
Bazı hikâyelerin yarım kalmaya mahkûm olduğunu hesabının mahşere kaldığını idrak ederiz öldürülen Peygamberlerle.
Lut kıssası geçer kapımızın önünden, asırlık lanetin kara bulutları dolaşır şehrimizde.
En ağır imtihanlarda Nuh'un sabrı deriz kalırız biçare.
Musa'dan İsa'ya insanlığın tekâmül sürecini dinleriz kutsal Kitabımızda.
Ve yudumlamak isteriz ellerinden Kevser'i en sevgilinin, yüreğimiz çatlar O'na (s.a.v) susuzluğumuzdan.
Hepsi ayrı ayrı vurur gönül heybemize, payımıza düşeni alırız dikenler batar ayağımıza yaşamak sancısından.
Beklemek düşer payımıza, bu dünyada davet vuku bulupta kapımızı ölüm meleği çalana kadar.
Beklemek düşer payımıza.
Biz beklerken değişir mevsimler.
Biz beklerken Yakup Peygamber gibi…
Ağırlaşır yüreklerimiz.
Biz beklerken büyür Yusuf'lar.
İhanetten arta kalan hakikatler yeniden filizlenir.
Yeniden Allah'a borç verir dünyanın yenemediği adamlar.
Bütün sloganlar erir vahyin gölgesinde.
Yapmayacağı şeyi söylemezler İbrahim yürekliler.
Yeniden bir boyayla boyanır bir anlamla neşelenir şehirler.
İnfak canlanır, nifak azalır, tebessümler sadaka olur, sevgiyle dolar heybeler.
Herkes önce kendi kalbini çeker hesaba.
Kanatmak için değil, merhem olmak için açılır bu kez yaralar.
Biz beklerken büyür dualar.
Duamız kadar şenlenir yuvalar.
Biz beklerken vurulur mihenge aşklar.
Biz beklerken kapımızı çalar yeni başlangıçlar.
Biz beklerken kavuşur Yakuplar, Yusuflar.
Biz beklerken kanatlanır yüzle, binle çarpılır umutlar
Biz beklerken.
Biz beklerken kabul edilir kurbanlar.
Bir bekleyişin ortasında yeniden yeşerir hülyalar.
Vesselam.