Bismil Vedud
Vera'ya
Bir hayaldin sen. Benim bütün kanayan yaralarıma bir şifa. Yazan yolun güzelliğini tatmış öyle yazmıştı seni. Güzel bir yürekten samimiyetle dökülmüştün kelimelere. Üniversite yıllarında ilk dinlediğimde vurulmuştum sana. Beni tanıyan dostlarım mutlaka dinlemiştir seni benden artık Numan Abi'nin değil benim Vera'mdın. Yüreğim öyle sahiplenmişti seni. Her mısranda kendimden bir parça bulmuştum. "hiç söylenmemiş sözlere" talip olmuştum ilk dizelerini dinlediğimden beri.
Aylardır "söylesene sevdiğim hangi rengini çaldılar gökyüzünden" diyorum kendi kendime. "bir şubat gecesi kaybettiğimiz" o esrarın peşinden gidiyorum. Anarşist yüreğimin yana yana yolunu nasıl bulduğuna şahit oluyorum. "çağın sökülmüş kalbi" düştüğüm karanlığın içinde korkulu bir heyula gibi yolumu kesiyor. "Kızıldeniz ile birlikte ağlama duvarının önünde" kaybettiğim yolumun yasını tutuyorum.
"Asırlardan uzat ellerini" diyorum ama ellerimi kaldırmama ellerini tutmama yüreğimin mecali yetmiyor acizliğin girdabında "Neredesin ey İsmail'in boğazındaki merhamet" diyor Rabbimin yüceliğini dillendiriyor Rahim oluşuna tutunuyorum.
"Koş vera koş" diyorsun sen ben ayaklarımın yanlış sevdalarda yoruluşunu bahane ediyor yerimde sayıyordum.
Ama çocuklar çocuk sesleri peşimi bırakmıyordu. Öğretmen olmak, çocukların dünyasında devrim yapmanın öteki adıydı benim için. Ama düştüğüm kuyu "eskisi gibi değil daha da sancılıydı". Sanki "taş doğuruyordu yüreğim". "Bu kaçıncı kertik “ti sayamıyordum.
Kaybolmuştum Vera! "hangi kuyudan geliyordu Yusuf'un sesi" seçemiyordum.
"Zulüm Çin seddini aşıyordu" ben "postallı korkularımla" derin bir imtihanın içinde kıvranıyordum.
Sonra sen "ağlama deli kız" diyordun. "ben ağlarım senin yerine " diyordun. "seni böyle görmemeli okul kapılarında türkümüzü söyleyen kızlarımız" diyordun. Dağlara isim olmuş ayrılıkları acıları kayıpları haykırıyor "Murat’ım, Metin’im, Berat’ım" diyordun. Acının bu yolu seçenler için güzel bir öğretmen olduğunu acıyla yoğrulmuş yüreklerin nasılda güzelleştiğini haykırıp duruyordun.
Biliyor musun kelimelere bile küsmüştüm derin bir sessizliğin pençesinde, bir davanın içimi yakan ama dilimden dökülmeyen özlemini büyütüyordum.
"Hangi çocuğu okşadın ellerinde gülden kokular dilinde aşk nağmeleri" derken sen ben buz gibi olmuş donmuş hissizleşmiş yüreğime bakıp yitirdiğim sevgiye ağıtlar diziyordum.
Sonra hiç ummadığım bir anda bir yağmurla ıslandım ben Vera! Sen cana kana bulandın yine geldin yüreğimdeki tahtına oturdun Vera. İçim ısındı sonra gerçek sevginin nasıl buz tutmuş bütün yanlarımıza şifa olduğuna şahit oldu yüreğim. şu samimiyet dedikleri şey var ya işte bence şu hayatı güzelleştiren en güzel şey o. Sen Numan Abi’nin yüreğinden yüreğime aktıysan bunun en önemli sebebi samimiyettir. Adanmaktır. Yola yeniden revan olmaktır. Yol şifadır. Şifa yoldadır.
Sana yeniden içimi ısıtan Rabbime sonsuz hamdediyorum Vera! Yolun esintisini yeniden yüreğime değdiren Rabbim'e sonsuz hamdediyorum Vera!
"Güneş gözlerinden beslenir" ya senin haydi gel yeniden düşelim davamızın yollarına minik yüreklere güneş ekelim yeniden Vera! Haydi, gel yeniden tutunalım eşkıyadan sahabe çıkaran bu davanın yollarına. Şu gökkubbede ardımızdan bırakalım hoş bir sada. Vesselam